Gerçek Bir Hikaye - Real Time Manager

   Bazen formamızla bazen atkımızla hatta ciddiyeti önemseyenler olarak bazen de gömleğimizle, ceketimizle, bilgisayarın başında taktikler yağdırırken, monitöre bağırırken,vururken veya coşkuyla destek verirken, tezahürat yaparken  aniden odaya giren ebeveynler, eşimiz veya arkadaşlarımız hatta bazılarımız içinse çocuğumuz hiç bir zaman olayın ciddiyetini anlayamamıştır. O an şampiyonluk maçında son dakikalar olabilir, küme düşmemek için son bir şans belki de Avrupa'da kupa finalidir kim bilir belki de derbi maçta gol yemişizdir her şey olabilir ama bir tek şey asla, hiç bir şey o an daha önemli değildir. Bilenler hemen neden bahsettiğimi anlamıştır zaten, bilmeyenler içinse, oynayanların hayatında gerçek birer yaşam hikayesi oluşturan efsanevi ve rekortmen oyun  FM.
   Menajerlik oynayan herkesin kendi hikayeleri vardır, güzel anıları, harcadığı zamanın karşılığı kazandığı bol başarıları ve kupaları. Aslında sadece bir oyun değil gerçek bir hayattır menejerlik. Güne başladığında dersi veya sınavı kaçırmışsındır veya kötü not almışsındır, kız arkadaşınla buluşmaya geç kalmışsındır hatta iptal etmişsindir, kötü bir gün geçirip arkadaşlarınla kavga etmiş de olabilirsin ama olsun gece yatarken mutlu yatmışsındır, çünkü İngiltere 2. liginden bir takımla FA Cup'ı almış olabilirsin veya ufak bir Avrupa takımıyla UEFA kupası da olabilir belki de seneler sonra bir takımı lig şampiyonluğuna taşımışsındır, bunlar çoğu şeyin veremeyeceği hazlardır ve bunu bilmeyen anlayamaz.

   Dediğim gibi oynayan herkesin hayatında yer alan güzel anılar bırakmıştır FM. Oynamaya başladığımda oyunun adı Championship Manager'dı, sene de 1999, aradan 16 sene geçmiş, yapımcıları anlaşamamış ayrılmışlar ve oyun Football Manager ismini almış, sadece yazıyla takip değil görüntülü maç motoru gelmiş, oyuncularla konuşmalar ve basın toplantıları gibi nice yenilikler olmuş, köprülerin altından çok sular geçmiş ve bizler yaşlanmışız ama buna karşı değişmeyen çok da şey var. Oyunun yenisi çıktığı an yaşadığımız o müthiş heyecan, hemen oyuna sahip olup tuttuğun takımı gerçekte olduğundan daha iyi yönetme arzusu hiçbirimizde tükenmedi. Tek tek kulüpleri gezip her oyuncuyu tek tek incelediğimiz günler belki yerini gelişmiş gözlemci ağına veya oyun dışı scout programlarına bırakmış olabilir ama eminim ki hepimizin içinde hala kendimizin keşfettiği bir oyuncuyu oynatma isteği bitmemiştir. Bazılarımız gençleri yetiştirmeyi onlarla başarılı olmayı sever, bazılarımız oyuncuları tecrübeli olsun, kısa yoldan başarı yakalamayı sever, bazılarımız paraya acımaz en iyisi bende olsun ister, bazılarımız ucuza aliyim ben geliştireyim iyi paralara satayım ister, bazılarımız maçları yavaş hatta tam dakika izler, bazılarımız hızlıdır yeneyim geçeyim ister, bazılarımız büyük takım sever bazılarımız küçük takım, bazılarımız milli duygulardadır ülke vatandaşlarına önem gösterir bazılarımız Güney Amerikalı olsun der bunların sonu gelmez ama hepimiz için aynı olan şey ise, başarının geldiği ve kupaların kazanıldığı an yaşadığımız o tarif edilemez mutluluk.
    Eminim aramızda oyuncularıyla kavgalı olduğu için altyapıya göndermekle yetinmeyip, zorlanması için en ağır hatta gelişememesi için en hafif antreman programları veya normal futbolcuya kaleci antremanı uygulayan sert menajerler vardır. İyi bir oyuncusunu uzun süreli sakat olduğu için altyapıya gönderip sene sonuna kadar çoktan iyileşmesine rağmen orada unutanlar da olduğuna eminim. Sadece isim benzerliğinden dolayı yanlış oyuncuyu sene boyu oynatanlar da olmuştur tabi ki. Art arda seneleri başarılı geçirip, takımı kupa canavarına çevirdikten sonra en iyi oyuncuların takımdan ayrılmak istediği o an, yaşanılan hayal kırıklığını da hepimiz yaşamışızdır. Ya da takımda en çok sevdiğin oyuncuların; her takımda illa bir tane bulunan aykırı futbolcuya verdiğin disiplinsizlik cezası karşısında seni eleştirdiğinde yaşanılan tarif edilemez üzüntüyü de yaşamayan yoktur herhalde. İnkar edecek olsa da son ana kadar başarıyla gelip son maçta talihsiz bir şekilde maçı kaybedip oyunu tekrar başlatan da çoktur herhalde. Kısacası saatlerce oynanan oyunlar, geceleyerek bitirilen sezonlar ve yıllarca süren kariyerler bunlar gibi irili ufaklı yüzlerce hatta binlerce hikayelerle doludur. Oyun olduğunu değil de gerçeğin ta kendisi olduğunu hissedenler için bir yaşam biçimidir menajerlik ne eksik ne de fazla.
  93 senesinde başlayan Championship manager hikayesi, şu günlerde oyunun son sürümü olan Football Manager 2016 olarak raflarda yerini aldı ve yeni hikayeler yazılmaya başlandı bile. Aradan geçen bunca zaman da bizler büyüdük ve hayatlarımızda çok şeyler değişti ama değişmeyen yegane şeylerden biri de gerçek bir yaşam hikayesi olan CS/F Manager. Hiç bir zaman sadece oyun değildi, hiç bir zaman da öyle olmayacak.

Yorumlar

Popüler Yayınlar